'BİRSEN TEZER & Ekip' Live! - 12 Ağustos 2012- 49. Troia Festivali - ÇANAKKALE

Merhaba

12 Ağustos Pazar gecesi Çanakkale'de 49. Troia Festivali kapsamında Özgürlük Parkı'nda çaldık.

Saat 11.30'da rodimiz Cevdet kapıyı çaldı. Değişmez konser servisimiz Sezai, Emre 'yi, Derin'i ve Koray'ı almış beni aşağıda bekliyordu. Onları saat 12.00'de beklediğimden daha giyinmemiş ve köpeğimi bile gezdirmemiştim. Ama 10 dk.da hepsini hallettim  :) Daha sonra Birsen ve Gürol abiyi [Ağırbaş] de aldıktan sonra yola koyulduk. Trakya üzerinden gidecektik. Önceleri hava fena değildi. Fakat Tekirdağ Yeniçiftlik mevkiine geldiğimizde hava fena patladı. Açık denizden hava rahatça izlenebiliyordu. Karanlık, fırtınalı, sağanaklı, şimşekli bir yolculuk başladı. Bu durumu Twitter'dan da paylaştım ve SkyTurk haber spikeri arkadaşım @Keremseven takipçileriyle de paylaşıp İstanbul'a yaklaşan bu durumu önceden haberdar etti hatta :)

Bir süre böyle devam ettikten sonra güneş açtı. Açmasaydı konser iptali endişesiyle devam edecektik zaten. Gerçi dinleyenlerimiz 'yağmur yağsa bile iptal etmeyin, gelin' yazmışlar sağolsunlar.

Güneş açtığı anlarda biz de mola verdik. Daha sonra yolumuza devam ettik. Çanakkale'ye vardık. Daha önce Çanakkale'de bulunamadığımdan öncelikle Kilitbahir ve feribotun kakltığı çevredeki maneviyatı yüksek durumdan bayağı bir etkilendim. Daha sonra feribota bindik, karşıya geçtik ve konser alanına geldik.

Seslerimize bakıldı. Duyum güzeldi. Tüm gece boyunca da fena değildi diyebilirim. Yalnız program sonuna doğru benim monitörüm 'tıss'layarak bozuldu ve bir de pilim bitti, değiştirmek durumunda kaldım. Bunun dışında olumsuz teknik bir gelişme olmadı.

Konser saatine kadar bize tahsis edilen karavanda zaman geçirdik. Ardından sahnedeki yerlerimizi aldık. Halka açık bir konserdi ve bir çok Cihan albüm dinleyicisi oradaydı. Çanakkale'de hiç konser vermemiştik. Dolayısı ile bu konser biraz olsun oralı dinleyicilerin özlemini dindirdi sanırım. Yani görünen oydu.

Konsere başladık. Önceleri daha ileride çimenlikte oturan dinleyiciler özellikle sonlara doğru olmak üzere en ön tarafımızı doldurdu. Tek bir ağızdan şarkılar söylendi. İstekler yapıldı. Ara vermeden çaldık. 2 saate yakın sahnede kaldık. 'Hoş geldin' ve 'Aşk üzerine söylenmemiş her şey'i de Birsen'le düet olarak seslendirdik.

Son şarkıyı çaldığımızda yoğun istekleri kıramayan Birsen iki şarkı daha söyledi. Son şarkıdan sonra tabiri caizse pilimiz gerçekten tükenmişti ve seyirci istemese de inmek durumunda kaldık. Ardından foto ritüeli başladı. Seyirciler  bol bol fotoğraf çektirdi. Bir kısmını ben de aşağıda paylaştım.

Ardından bir grup dinleyici arkadaş Birsen'i ve bizi evlerinde misafir edip ağırlamak istedi. Önceleri gerçekleşecekmiş gibi görünen bu durum daha sonradan çok yorgun olmamız üzerine başka zamana kaldı.
Otelde Derin'in odasında Derin, Gürol abi ve ben muhabbet ettik, çok şey konuştuk. Güzel bir geceydi.
Sabah otelin önündeki kahvehane tarzı bir yerde taze simit ve çay ile kahvaltı yaptık. Ardından İstanbul'a doğru yola koyulduk. O gün benim doğum günümdü. Kimseye söylemedim ama menajerimiz Koray benzinciden hepimize Tadelle aldı, doğum günü pastası niyetine yedik :)

Harika bir konserdi. Tüm Çanakkale dinleyicisine teşekkürler. Ayrıca Çanakkale'nin çok özgürlükçü, rahat, sol görüşlü bir yer olduğu anlaşılıyor. Bu duruma da özellikle memnun oldum kendi adıma.


Konserle ilgili fotoları ve video-mix'i yazı sonunda bulabilirsiniz. Son iki foto için bana mail ile ulaşan @BabucediD 'e teşekkür ederim.

Bayram sonrası bayram konserleri yazısında görüşmek üzere

'BİRSEN TEZER & Ekip' Live! -Serhan Şeşen Müzik, Felsefe ve Yaşama Saygı Derneği - 10. 08. 2011

Merhaba

10 Ağustos 2012 gecesi Kanlıca'da, 'Serhan Şeşen Müzik, Felsefe ve Yaşama Saygı Derneği'indeydik.
Sevgili Burhan ve Gökhan Şeşen abilerimin, Serhan Şeşen anısına kurdukları bu dernek güzel şeyler adına yine güzel işlerle yoluna devam ediyor. Biz de bir kenarından tutarak zaten iç içe olduğumuz ailenin daha da  içinde yer almaktan mutluluk duyuyoruz...

Akşamüstü özel araçla derneğin Kanlıca'da bahçe içerisindeki mekanına geldik. Bir süre sohbet ettikten sonra program saatine doğru seslerimize baktık. Gökhan abi seslerle bizzat kendisi ilgileniyor.

Küçük tesisattan aslan gibi sound çıktı ve sahne saatine kadar dinlenmeye çekildik. Arkadaşlarımızdan Tuba ve Hande de mekandaydı. Arkadaşları ile gelmişlerdi. Biraz onların masasında oturduk, hasret giderdik.

Ardından sahne saati geldi. Birsen, ben, Emre ve Gürol abi [Ağırbaş] çalıyorduk. Atmosfer çok güzeldi. Badem'in solisti Mustafa Öztürk de arkadaşı ile en ön masadaydı. Hatta çektiği fotoyu da aşağıda paylaştım.

Programa başladık. Cihan albüm parçalarımızdan ve Ortaçgil'den şarkılar çaldık. Gürol abinin 108'ini de seslendirdik. Gerçekten harika bir gece oluyordu. Renkler, ışıklar, sesiz sedasız izleyen biz bize özel dinleyicimiz...

1 saat kadar sonra ara verdik. İkinci sete yine Birsen ve ben birlikte başladık. Alışıldığı üzere bir İlhan Şeşen-Birsen Tezer düeti olan 'Aşk üzerine söylenmemiş her şey' filminin aynı adlı soundtrack'ini ve yine bir Hüsnü Arkan-Birsen Tezer düeti olan 'Hoş geldin'i Birsen'le birlikte seslendirdik. Ardından  'Cihan' albüm parçalarımızı ve program dışı olarak 'Her yaşın ayrı bir güzelliği var' şarkısını çaldık. Birsen'in repertuvarı uzun zamandır kayıptı. Meğerse hiç kullanmadığı bir çekmeden çıkmış dün. O yüzden o repertuvardan da şarkı çalalım dedik. Tabii her zaman çaldığımız şeyler değil bunlar. Hepimize sürpriz oldu diyebilirim :)

Bir ara Birsen mikrofona Burhan ve Gökhan abiyi davet etti. Ben gitarımı Burhan abiye verdim. İkisi yine o naif parçalarından birkaç tanesini seslendirdi. Seyircilerden yine alkış kıyamet koptu. Çok güzeldi gerçekten...

Kanun faslından sonra 'Çığlık çığlığa' ile bitirdik. Yine seyircimiz bizi sahneden indirmek istemedi. Ve yine terapi niyetine bir geceydi. Gecelerimizin bu denli büyülü geçmesi sonucunda dinleyicilerimiz bizi 'büyücüler' diyerek nitelendiriyorlar. Nazar değmesinden korkuyorum :) Seyircimiz hep güzel, hep naif, hep başka. Karşılıklı olarak bu denli sihirli geceler, paralize gözlerle ruhları yıkanmış şekilde izleyen izleyiciler her müzisyenin başına...

Arkadaşlarımız konser anında ve sonrasında Twitter'dan güzel yorumlarla birlikte fotoğraflar paylaştı.
Ben de o fotoları buradan yayınlıyorum. Bü yüzden erişebildiğim kadarıyla @mustafakozturk, @aaderya, @08homsetsi, @BurcuKandemirr arkadaşlarıma emekleri için teşekkür ediyorum...

Aşağıda o gece çekilen fotoğrafları bulabilirsiniz.

Herkese sevgiler, görüşmek üzere...

'BİRSEN TEZER & Ekip' Live! - Akustikhane- SkyTurk Tv

Merhaba

8 Ağustos Çarşamba günü SkyTurk 360 kanalında yayınlanan 'Akustikhane' programının çekimlerine katıldık. [İlk yayın tarihi '11 Ağustos Saat: 22.00] Programa akustik bir set-upla geldik; Birsen Tezer, Tunç Öndemir, Emre Tankal.

Program banttan yayınlanıyor. Program yapımcısı N. Zafer Yılmaz'ın bizi evden alması ile güne başladık. Çekimler Maslak'taki Sheraton'un altındaki ses sistemleri satan büyük firmanın geniş tanıtım ofisinde yapılıyor.
İçeri girdiğimizde dışarının sıcağından ve boğucu atmosferinden ayrı bir şekilde bizi karşılayan serin bir salon, yapay botanik, kır sandalyeleri ve halı çimlerden oluşan bir ortam vardı. Her salona ayrı bir müzisyenin adı verilmiş ve herbirinde 100 bin dolarlardan bahsedilen müzik & video sistemleri kuruluydu. Evindeki ses ve görüntü sistemine büyük yatırım yapmak isteyenler bu salonlarda sistemleri dinliyor ve satın alıyorlar sanırım.

Bir süre sonra Birsen, Emre ve ben soundcheck için çekimin yapılacağaı odaya geçtik. Rahat koltuklar ve loş ışıklar şeklinde dizayn edilmiş bir ortam vardı. Çekimi yapan arkadaşlar Canon marka fotoğraf makinesi kullanıyorlardı. Bizi büyük plan gören makinenin lensi F2.8 / 70-200 mm. idi sanırım. İnceledim ama aklımda tam kalmamış. Benim amatör video kameram ile tüm çekimi tek ve uzak plan olarak çektik. Yayından sonra kamera arkalarıyla onu da paylaşabilirim.

Akustikhane kendi alanında çok iyi bir program.  Sevilen kişilerin akustik işlerini çekiyor. Ortalama 85 doğumlu genç arkadaşların oluşturduğu bir ekip. Elemanlar bayağı neşeli, keyifli. İşlerin başında Zafer var. Umarım programları uzun süre kaliteden ödün vermeden devam eder.

Tv'de izleyeceğiniz kayıtların ses kısmı ayrıca mixerden alındı, studyoya götürülüp mixing ve mastering yapıldı. Daha sonra videolar birleştirildi, editlendi, son ses ile birleştirildi.

Program sonunda ekibin adeti üzerine hep birlikte fotoğraf çektirdik. Benim makineye düşen poz da aşağıda :) Tüm akustikhane ekibine teşekkürler...

Aşağıda çekimden kareler ve tüm şarkıların videolarını bulabilirsiniz.

Görüşmek üzere

'BİRSEN TEZER & Ekip' Live! - 2012 Yaz- 5. Turne, 6. Ayak - Zemda; Gümüşlük/BODRUM

Merhaba

5. turnemizin son ayakları olan Bodrum'da, ikisi Dalga'da, biri Zemda'da olmak üzere 3 konser yaptık.

21 temmuz günü Gümüşlük Zemda'daydık. Bu konser farklı olacaktı çünkü gitarda benim dışımda Akın Eldes ve klarnet / saksafonda Toygun Sözen yer alacaktı. Bu ekiple ve bu set-up'la daha önce hiç çalmamıştık. Sadece Emre'nin olmadığı zamanlarda Akın abi bizimle ara sıra çalar...

Güneş batmadan Zemda'ya geldim. Çünkü Gümüşlük'ten güneş bir başka batıyor. O anı kaçırmak istemedim. Her gittiğimde çekiyorum ama bu sefer de çekip sizin için aşağıya yükledim.

Soundcheck'imizi Karahan'la yaptık. Seslerimiz gayet iyiydi. Bütün bir gece de öyleydi diyebilirim.
Sonrasında arkadaşlar yemek yerken ben İstanbul'dan gelen ve oralarda tatil yapan rodi arkadaşım Mert'le sahilde muhabbet halindeydim.

Sahne saati geldi ve yerlerimizi aldık. Bu yeni ekipten neler çıkacak çok merak ediyordum. Şarkılara başladık. Akın abi ve Toygun paslaşarak soloları paylaşıyorlardı. Her şarkımız uçtu gitti, bambaşka şarkılara dönüştüler. Çalan müzisyenler çok iyi olunca ortaya yepyeni haller, tavırlar, sesler çıktı. Ben her zamanki gibi eşliğe devam ettim. Olanı biteni dinlemeye çalıştım. Daha sonradan da söylenenler üzerine, gerçekten orada olmalıydınız. Dinleyenler sessiz sedasız sahneyi izlediler. Müzisyenler nasıl yaptıkları işe konsantre şekilde yükseliyorlar bunu gördüler. Her iki müzisyen arkadaşıma da kattıklarından dolayı kendi adıma teşekkür ederim.

2. sete her zamanki gibi bir Birsen Tezer-Hüsnü Arkan düeti olan 'Hoş geldin' ve yine bir Birsen Tezer- İlhan Şeşen düeti olan, 'Aşk üzerine söylenmemiş her şey' filminin aynı adlı soundtrack'iyle başladık. Cihan albüm şarkılarımız ve Ortaçgil'den parçalar yapıp nihayetinde Çığlık çığlığa ile bitirdik. Özellikle de son şarkıdan öyle bir ateş çıktı ki izleyenler büyülendiler. Sahne sonrasında beğenilerini dile getirirken şaşkın ifadelerle konuşuyorlardı benimle :) Programı bitirdiğimizde bizi indirmek istemediler. Alkış kıyamet birbirine karıştı...

Velhasılı nefis bir geceydi. 19 Ağustosta bir tane daha var. Ekip yine bizim eski ekip olacak.
Hatta 26-27'sinden herhangi birinde de bir tane daha olacak. Kesinleştiği zaman bir üst konudan editleyerek paylaşırım.

Turnemizi alnımızın akıyla tamamlamış olduk böylece...

Sırada Çanakkale konseri ve bayramdaki dinletilerimiz var. Hepsi bir yukardaki konuda.

Gümüşlük Zemda konseri ve tüm dinletilerimizle ilgili video-mix'e, fotoğraflara ve konser yazılarına aşağıdaki konuları takip ederek ulaşabilirsiniz.

Herkese sevgiler, görüşmek üzere