. * ZIYARETÇİ DEFTERİ İÇİN TIKLAYIN

28 Mart 2012 Çarşamba

Birsen Tezer Live! -24 Mart 2012- Haymatlos - İstanbul

Merhaba
24 Mart Cumartesi gecesi, bir süredir turnede olduğumuzdan dolayı bizi özleyen İstanbullu dinleyicilerimiz için Beyoğlu Haymatlos'taydık.

Hava çok güzeldi. Erken kalktım. Bugün konser günüydü. Hayatımdaki binlerce konser günü gibi, geçen haftaki gibi, geçen seneki gibi. Konser günü benim için çok kıymetlidir. O gün için belirli ritüellerim vardır. 22 senedir sahnedeyim. İlk günkü heyecanımın % 90'ını hâlâ taşırım. O gün programım varsa karın ağrısı ile uyanırım. Benim ibadet şeklim bu dermişcesine seyirci karşısına çıkacağım için büyük bir tatmin duyarım, son derece heyecanlanırım. Tüm günümü bu ânı düşünerek geçiririm. Ona göre yer içer, ona göre giyinirim. Kendi adıma; bizi, beni ilgiyle izleyen bizim için gelmiş insanların karşısında olmaktan büyük bir haz alırım, onur duyarım. Seyirciden ve onların gözlerinden aldığım enerji ile beslenirim, alkış ile hayata tutunur, öyle genç kalırım. Sahne spotları gecemin güneşidir. Görmüyormuş gibi yapsam da, ister gitar çalayım ister şarkı söyleyeyim beni izleyenleri tek tek fark ederim. Fark ettikçe daha da heyecanlanırım. Bu duygular 7 yaşında mandolini boynuma asıp aynanın karşısında deodorant kutularıyla şarkı söylediğim günlerden beri aynıdır. Hiç değişmedi.

O gün de İstanbul'un çeşitli köşelerinde gitar derslerimi hallettikten sonra yine ekipten daha geç bir şekilde soundcheck için aynı duygularla Haymatlos'a geldim. Hazırlıklarımı yapacakken sahnede başka bir ekibin malzemelerini gördüm. Daha sonradan öğrendiğime göre Manuel Reina ve arkadaşları bizden önce bir flamenko programı yapacaklarmış. Onların ayarlarını bozmadan, 2. grup olarak çıkacağımızdan kendi ayarlarımı yaptım ve sahneden ayrıldım.

Lafı gelmişken; bu mekandan sound çıkmıyor. Hem ses kontrol yaparken, hem de sahne sırasında ses olarak hiç bir zaman mutlu olmadığım yerlerin başında geliyor. Bahsettiğim günün tüm büyüsünü bu tür bir durum mahvediyor maalesef.
Özellikle de amfi getirmediğim için de olsa gerek ki kendimi hiç duyamıyorum. Gaipten gelen sesimi dinliyorum yalnızca. Program sırasında Emre ile yerlerimizi değiştirdik ve full set up + amfi ile çalan Emre, benim set up'ımla kendini hiç duyamadığını söyledi. Oysa ben onunkiyle kendimi rahat rahat duydum sonunda. Kendime acil olarak bir yeni set up kurmam lazım. Gitar ve amfi dahil. Sahnede kullandığım gitarım dışında tüm gitarlarım, pedal setlerim ve amfilerim rock band için. Akustik-elektrik gitar set up'larına yükselmeye başlıyorum inceden...

Her neyse. Program saatini beklerken kuliste biraz vakit geçirdik. Taxi Band'den ve liseden arkadaşım Korhan da kulise geldi, sohbet muhabbet ettik. Sahne vakti geldiğinde tam kıvama gelmiştik açıkçası. Seyircimiz tüm salonu yine tıklım tıklım doldurmuştu. Onların arasından geçe geçe sahnedeki yerlerimizi aldık. Bu konserde de Alican Narman bizimleydi. Gürol Ağırbaş işleri nedeniyle bizimle olamadı. Cihan albüm parçalarımızdan çaldık. Kendimi duyamadığım için son derece canım sıkıldı, bu yüzüme de yansımıştır eminim. Bir müzisyen için sahnedeki en önemli şey kendini duyabilmesidir. Bu mekanda bu olmuyor arkadaş.

1 saat kadar sonra ara verdik. İkinci sete alışıldığı üzere 'Hoş geldin' ve 'Aşk için söylenmemiş her şey' ile Birsen'le düet yaparak başladık. Daha sonra dediğim gibi Emre ile yerlerimizi ve gitarlarımızı değiştik :) Albümden ve Ortaçgil'den parçalar yaparak, kanun faslından sonra 'Çığlık çığlığa' ile bitirdik. Konser sonrası ve arada kuliste bayağı bir güldük eğlendik. Seyircimiz keyfili olunca ve ben özellikle ertesi gün iş olmayınca kelimenin tam anlamıyla kopuyorum.
Yine böyle bir geceydi benim için. Bayağı bi eğlendim :)

Seyircimiz yine keyifliydi ve bizi özlemiş bir şekilde şarkılarımıza eşlik ettiler. Yine de her şey güzeldi. Tüm İstanbul seyircimize teşekkürler. Konuyla ilgili fotoları aşağıda bulabilirsiniz...

Gecenin sonunda Korhan ve ben ıslak hamburger seansı yaptık ve oradan Kadıköy Barlar Sokağı'nda Zincir'de bekleyen arkadaşlarımızın yanına gittik. Saat 4 gibi ise evlere dağıldık.
Bir İstanbul konser gecesini de böylece bitirdik.
Yukarıda Gölcük konserimizin yazısında görüşmek üzere.







6 yorum:

  1. Aksiliklere rağmen güzel geçmiş gene de...
    Mekanı bilmemekle birlikte Haymatlos adını pek sevdim:)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler. Evet, biraz keyfimiz kaçsa da dinleyicimiz bizi mutlu ediyor sonuçta. Haymatlos vatansız demek bu arada...

    YanıtlaSil
  3. "Heimatlos" olsa gerek orjinali:))

    YanıtlaSil
  4. Muhakkak :) Ama nasıl yazılırsa yazılsın ya da okunsun anlamı yetiyor bence...

    YanıtlaSil
  5. Tamam, pes ettim:)))
    Anlamı çok anlamlı zaten.
    Ülkemi sevmeme rağmen ben de kendimi bazen "vatansız" hissediyorum nedense:)))

    YanıtlaSil
  6. İnanın hislerimiz karşılıklı, ya da benzer...

    YanıtlaSil