Herkese merhaba!
Ankara, Antalya, Adana, Muğla, Denizli, İzmir, Çanakkale ve İstanbul'dan oluşan 6. turnemizi de alnımızın akıyla tamamladık.
Kendi adıma daha önceki 5 turneye göre en çok yorulduğum bu 6. oldu diyebilirim. Aynı zamanda İstanbul'da çalışıyor olduğum için turnenin her ayağına gidip geldim neredeyse.
Ankara, Antalya, Adana, Muğla, Denizli, İzmir, Çanakkale ve İstanbul'dan oluşan 6. turnemizi de alnımızın akıyla tamamladık.
Kendi adıma daha önceki 5 turneye göre en çok yorulduğum bu 6. oldu diyebilirim. Aynı zamanda İstanbul'da çalışıyor olduğum için turnenin her ayağına gidip geldim neredeyse.
Ankara ile konserlerimiz başladı. Ankara Nefes'te 2. kez çalıyorduk.
O gün ekipten ayrı olarak iş çıkışı Ankara uçağına atladım ve direkt olarak Nefes'e geldim. Faranjittim ve ilaçlar nedeniyle sersem gibiydim, bir yandan da sürekli ateş basıyordu. Konser saati geldiğinde yerlerimizi aldık. Ben daha başlamadan nasıl bitireceğimi düşünmeye başlamıştım açıkçası.
Sonuç olarak konser çok güzel geçti. Ardından kuliste foto ve imza ritüeli başladı. Daha sonra otelimize döndük. Sabah 06.30 uçağına yetişeceğim için hemen uyudum.
Ertesi gün İstanbul'da iş çıkışı Antalya uçağı ile çalacağımız mekan olan Simurg Temple'a geldim. Daha önce burada iki kez çalmıştık. Hava bugünlerdeki gibi soğuk değildi ve dışarıda program yapacaktık. Antalyalı arkadaşlar ve yengem ile arkadaşları da gelmişti. Güzel bir seyirciye çaldık, söyledik.
Program sonrası biraz arkadaşlarla ve yengemle sohbet ettikten sonra yine sabah uçağa yetişeceğim için ekipten ayrı olarak otele döndüm ve sabah uçağına uykusuz binmemek için biraz kestirdim.
Bir sonraki gün Adana konserimiz vardı. İstanbul'da iş çıkışı bu kez Adana uçağı ile kaldığımız otele geldim. Ekip de soundcheck için hareket etmek üzereydi. Ora Bar'da çalacaktık. Ses ve donanım olarak yeterli bir mekan değildi. Buna rağmen elimizden geldiğince iyi ses çıkarmaya gayret edip kulisimize çekildik. Sahne saati geldiğindeyse yerlerimizi aldık. Seyirci yine salonu doldurmuştu. Keyifle şarkıları söylüyorlardı. Tüm albüm parçalarımızı, Ortaçgil şarkılarımızı ve düetlerimizi çalıp programımızı bitirdik. Ardından kuliste yine imza ve foto telaşı başladı. Adanalı arkadaşlarımızla artık daha samimiyiz ve onlar da hep yanımızdaydılar, eksik olmasınlar :)
Sonunda mekandan ayrıldık ve gidecek açık bir yer olup olmadığını Adanalı arkadaşlara sorduk. onların tüm çabasına rağmen yer bulamayıp kapanmak üzere olan Kazancılar'a zor yetiştik. Ertesi gün İstanbul'a dönüş stersi olamadığından ben de bıraktım kendimi.
Turnenin ilk yarısını böylece tamamlamıştık. Ertesi akşam ekipçe İstanbul'a döndük.
Adana konserinden sonra birkaç gün ara
verdik ve Muğla durağı ile devam ettik. Gittiğimiz tüm şehirlerde Birsen Tezer
ve Cihan sevenler tüm salonları tıka basa doldurdular, tüm şarkıları tek bir
ağızdan söylediler. Kuliste fotoğraf çektirdiler, poster ve cd imzalattılar...
-0-
Daha sonra turnenin ikinci yarısı başladı. Ekip, konserden bir gün önce konser minibüsü şoförümüz Atilla eşliğinde Muğla
yollarına koyuldu. Ben yine sabah çalışıyor olduğum için onlarla gidemedim. Akşam iş çıkışı Dalaman'a gittim ve Atilla beni Dalaman'dan alarak Muğla
Mabolla'ya getirdi. Muğla sonrası Denizli ve İzmir vardı. Bu her iki konser için iş yerinden izinliydim. O yüzden Muğla'da o akşam keyifle çaldım.
Konser sonrası
otelde odalarımıza çekildik. Sabah uyku tutmadı ve erken kalkıp kahvaltıya
indim. Ardından ekipçe Muğla'da Lotus isimli kafeye gittik, biraz zaman
geçirdik ve Denizli yoluna koyulduk. Mola vere vere Denizli'nin güzel otellerinden
Şiir'e geldik. Odalarımıza yerleştik ve hemen ardından çalacağımız mekana
gitmek için tekrar minibüsümüze atladık. Daha önce çaldığımız yere göre nispeten
daha büyük bir yerdi. Daha çok kişi alacağı belliydi. Sahibi arkadaş aynı
zamanda mühendismiş. Orayı Denizli'nin en iyi mekanlarından yapmayı
hedefliyormuş. Mekanın ismi Imagine'dı. Konser zamanı geldi ve yine dolu bir
salona, tek bir ağızdan söyleyen bir topluluğa çalmanın keyfi vardı
bende.
Konserimizi
bitirdik. Ardından upuzun bir foto ve imza ritüeli başladı. Bazı arkadaşlar
çorba içme konusunda çok ısrar ettiler ve Birsen kırmadı, hep birlikte çorbacıya
gittik. Bir saat kadar da orada oturduktan sonra otelimize döndük.
Ertesi gün
kahvaltı yaptıktan sonra İzmir yoluna koyulduk. Bayağı bir yorgunduk. Yolda
bazen uyuduk, bazen Play Station'da oyunlar oynadık, bu şekilde zaman geçirmeye
çalıştık. Sonunda İzmir'e vardık. İzmir'de güzel bir otelde kalıyoruz. Hamam ve Spa hizmeti olan bir otel. Gerçi ben aceleden hiç yararlanamıyorum o ayrı.
Odalara yerleştikten sonra çalacağımız mekan Bios'a gittik. Seslerimize baktık.
İşimiz bittikten sonra bizim için konser öncesi İzmir'de bir gelenek haline
gelen A6 restorana yemek yemeye gittik. Sahne saatine kadar burada
oturduk.
Ardından sahnedeki
yerlerimizi aldık. İzmir seyircisi yine salonu doldurmuştu. Yüksekçe olan Bios
sahnesinden tüm Cihan albüm parçalarını, Ortaçgil parçalarını ve düetlerimizi
çaldık, söyledik.
Konser bitimi pili
iyice bitik olan ben, direkt olarak otele döndüm ve sabah 06.30'daki uçağıma yetişebilmek
için hemen uyudum.
Ertesi gün
İstanbul'da, İzmir'den Çanakkale'ye kara yoluyla gitmekte olan ekibe katılamadım.
Kendimi o kadar yorgun hissediyordum ki ekibe 'Beni affedin' dedim ve iş çıkışı
direkt eve gidip bayıldım. Çünkü 7 saat yolu gerçekten bünyem kaldıramayacaktı.
Bir de üstüne program yapıp, hemen program sonrası minibüsle 7 saat geri,
İstanbul'a dönecektik. Ben bunu başaramazdım...
Çanakkale
konserinden sonra ekip aynı gece İstanbul konseri olduğu için konser sonrası
yola çıkmış, İstanbul'a dönmüştü. Herkes bitkin durumdaydı. Neyse ki ben dahil
hepimiz uyuduk, uykumuzu aldık ve akşamki İstanbul Bronx konseri için gereken enerjiyi topladık.
Bronx, arkadaşlarım
Aydın ve Seyfi'nin işletmesinde artık. Çok güzel bir salon olmuş. Her ne kadar
bazı ses sorunları yaşasak da gayet güçlü ses sistemi olduğunu belirtmeliyim.
500 bin tl. gibi bir masrafla açılan Bronx'ta en büyük yatırımlardan biri ses
sistemi. Aydın İstanbul'da bu ses işine en çok değer veren adamlardan biridir.
İstanbul konseri
harikaydı. Konser öncesi soundcheck yaptık ve yine Beyoğlu'nda Mekan isimli
bir restoranda akşam yemeği yedik. Ardından Bronx'a geldik ve sahne aldık.
Salon tıklım tıklımdı. Yine sold-out olduk. Kendi adıma nefis bir gece
geçirdim.
Tüm turne boyunca
bizi yalnız bırakmayan seyirciye teşekkürler. Sahne öncesi ve sonrası
yaşadıklarımızı aşağıda video mix'te paylaştım. Daha aşağıda da fotolar var.
Videoyu % 90 oranında ben çektiğimden sahne anlarından fazla görüntü yok.
Ayrıca videolarda ben de yokum bu yüzden. Kuliste foto çektirme fırsatı
bulamayanlar veya heyecan içindeki hallerini görmek isteyenler videoya ve
fotolara göz atabilir :)
Yukarıda Livane
konser yazısında görüşmek üzere...
Atladığım isimler olduğuna eminim ama not aldığım kadarıyla fotolarını benimle paylaşan Berşan Kebikeç, Türkan Öztürk, Esra Çulcu, Meltem Ergin ver Emin Gündüz'e teşekkür ederim. Bazı arkadaşların da videolarını paylaştım ve paylaşmaya devam edeceğim. Onlara da sevgiler. Diğer arkadaşlar bana ulaşırlarsa fotolarını ve isimlerini paylaşırım :) [ info@tuncondemir.com]
Sevgiyle...